Kelime Dağarcığını Ayrı Bir Proje Gibi Kurmak: Neden Tek Başına Dilbilgisi Yetmez

2 Dec 17, 2025

Grameri biliyor olabilirsin ama yine de takılıp kalırsın. Zamanı biliyorsun, kelime dizilişini biliyorsun, hatta ne söylemek istediğin de belli… ama iş basit bir kelimeye gelince beynin sana koca bir “hiç” sunuyor.

İşte bu yüzden “kelime dağarcığı oluşturmayı” ayrı bir proje gibi görüyorum. Video izleyince kendiliğinden olacak belirsiz bir yan etki değil; gramer dersinden sonra suçlulukla eklenen bir “ekstra” da değil. Kendi araçları olan, kendi rutini olan ve ilerlemeyi net şekilde gösteren bağımsız bir süreç.

Neden tek başına dilbilgisi seni konuşturmaz

Dilbilgisi bir harita. Kelimeler ise yolun kendisi.

Gerçek bir konuşmada, kuralları hesap makinesi gibi işletmeye zamanın olmaz. Çoğu zaman alışkanlıklara ve kalıplara yaslanırsın. Dilbilgisi o kalıpların temiz kalmasına yardım eder. Ama konuşmanın motoru yine de kelimeler ve parçalar halinde gelen kalıplardır.

Çok normal bir durum şöyle görünür:

Sen şunu demek istersin: “Bir masa ayırttım.”

Geçmiş zamanı bilirsin. Fiilin nereye geldiğini bilirsin. Hatta “masa” kısmını da hatırlarsın. Ama “ayırttım” fiili yoktur. Ve cümle komple çöker. Fiilsiz mükemmel dilbilgisi, şık paketlenmiş boş bir kutu gibidir.

Eğer “Her şeyi anlıyorum ama konuşamıyorum” diye düşündüysen, çoğu zaman olan budur. Pasif bilgin, aktif çağırma hızının önündedir.

“Kafandaki kelime dağarcığı” aslında ne demek?

İnsanlar bir kelimeyi “bilmek”ten sanki evet-hayır kutucuğuymuş gibi bahseder. Gerçekte kelime bilmenin seviyeleri vardır.

Pasif kelime dağarcığı, okurken ya da duyarken tanıdığın kelimelerdir.

Aktif kelime dağarcığı ise anlamı düşünürken, dili düşünmeye dalmadan yeterince hızlı çağırabildiğin kelimelerdir.

Çoğu öğrenen pasif kelimeyi aktiften çok daha hızlı büyütür. Bu bir karakter meselesi değil. Hafıza böyle çalışır.

Ve kritik nokta şu: Kafandaki “sözlük” bir liste değildir. Bir sürü hatırlatma yolu (çağırma patikası) toplamıdır. Sadece “book = reserve” gibi bir eşleştirme saklamazsın. Kelimeye hızla ulaşmana yardım eden ipuçlarını saklarsın.

  1. Kelimenin sesi.
  2. İçinde yaşadığı tipik bir cümle.
  3. O kelimeyi kullandığın bir durum.
  4. Benzer bir kelimeyle farkı.
  5. Yanlış kullanmanı engelleyen kısa bir açıklama.

Kelimeyi uzun bir arama yapmadan çıkarabildiğin an, konuşmada işe yarar hale gelir.

Tekrar sıkıcı değil, mekanizmanın kendisi

Kelimelerin konuşmada ortaya çıkmasını istiyorsan, zamanın içine yayılmış tekrarlar gerekir.

“Çalışıp bitirme” tuzağı klasik. 20 dakika listeye bakarsın, verimli hissedersin, ertesi gün yarısını unutursun. Bu “dile yeteneğin yok” demek değildir. Beynin bu bilginin uzun vadede önemli olduğuna dair sinyali almadı demektir.

İyi bir tekrar iki şey yapar:

  1. Sadece tanımanı değil, hatırlayıp çıkarmanı zorlar.
  2. Hafıza tamamen sönmeden önce yeniden olur, böylece iz güçlenir.

Aralıklı tekrar (spaced repetition) tam olarak bunun için var. Amaç bugün bir kelimeyi elli kere tekrarlamak değil. Amaç onu günlere ve haftalara yayarak, araları büyüterek, makul sayıda tekrar etmektir. Böylece kelime stabil hale gelir.

Kelime listeleri neden etkili gibi hissettirip yine de seni yarı yolda bırakır?

Kelime listeleri popüler çünkü basit. Yaz, fosforla, “konuyu bitirdim” hissi ver.

Sorun şu ki listeler çoğunlukla tanımayı çalıştırır, hatırlayıp üretmeyi değil. Kelimeye bakarsın, sonra çeviriye bakarsın. Beynin bunu öğrenme gibi göstermekte çok iyidir.

Listelerin pratik problemleri de var:

  1. İçinde takvim yoktur, ya tekrar etmeyi unutursun ya da her şeyi bir kerede yüklersin.
  2. Kelimeyi üretmeye zorlamaz, bu yüzden aktif kelime büyümez.
  3. Çoğu zaman ses yoktur, kelime kafanda “sessiz” kalır ve gerçek konuşmada tanımak zorlaşır.
  4. Bağlam zayıftır, “ne demek” bilirsin ama “nasıl kullanılır” bilmezsin.

Listeler kötü değil. Sadece “ihtiyaç anında çıkan” çalışan kelime dağarcığı için tasarlanmamışlar.

Neden flashcard’lar listelerden daha kullanışlı?

Bence flashcard’lar kazanıyor çünkü kelimeyi küçük, tekrarlanabilir eylemlere çeviriyor.

İyi bir flashcard bir sözlük maddesi değildir. Seni denemeye, batırmaya, düzeltmeye ve doğru anda tekrar denemeye zorlayan bir tetiktir.

Flashcard’lar şunlar yüzünden işe yarar:

  1. Aktif hatırlamayı çalıştırır: cevabı görmeden önce denersin.
  2. Rutin yaratır: “hazırlık” yapmadan kısa oturumlar yapabilirsin.
  3. Aralıklı çalışır: sistem kartı tam unutmak üzereyken geri getirir.
  4. Ölçeklenir: her gün birkaç kelime eklersin, yük yine yönetilebilir kalır.
  5. Ölçülebilirdir: neyin tuttuğunu neyin kaçtığını görürsün.

Ve flashcard’larda ses ve örnek cümle varsa, bir “çeviri” ezberlemezsin. Kullanılabilir bir dil parçası öğrenirsin.

İyi bir kelime kartı nasıl görünür?

Kelimelerin konuşmaya dönüşmesini istiyorsan, kart sadece anlamı taşımamalı.

En azından şunları istersin:

  1. Öğrendiğin dilde kelime ya da ifade.
  2. Telaffuz desteği: ses ve yazılı gösterim.
  3. Kısa, net bir anlam açıklaması, gerekirse daha detaylı açıklama.
  4. Ana diline çeviri, bağlamı düşünerek.
  5. Bir veya daha fazla örnek cümle, gerekiyorsa kullanım notları.

Bazı ekstra şeyler de fark yaratır:

  1. Beyne “kanca” olacak bir mnemonik.
  2. Hızlı bir görsel çapa için bir görsel.

Bu, “Bir kere gördüm” ile “Kullanabiliyorum” arasındaki farktır.

Eksik parça: iki yönde de pratik

Sadece hedef dilden ana diline doğru çalışırsan, çoğunlukla tanıma gelişir.

Bu faydalı, ama konuşma için yeterli değil.

Konuşmak için ters yönde de çalışmak gerekir: Ana dilinde anlamı görürsün ve hedef dilde kelimeyi ya da ifadeyi üretirsin. Beyin o anda “çağırmayı” öğrenir.

Pratik bir akış şöyle görünür:

  1. Önce kelimeyi tanımaya ve anlamaya alışılır.
  2. Yeterince başarılı tekrar yaptıktan sonra, aktif üretmek için ters yön açılır.
  3. Kelime daha hızlı, daha otomatik olur ve konuşmada ortaya çıkma ihtimali artar.

Eğer “Biliyorum ama diyemiyorum” dediysen, çoğu zaman eksik halka ters yönde pratiktir.

Kelime dağarcığını ayrı ve verimli bir süreç olarak nasıl kurarsın?

İnsanlar burada gereksiz yere işi büyütüyor. Yeni bir kişiliğe ihtiyacın yok. Küçük bir günlük döngüye ihtiyacın var.

Gerçekçi kalan basit bir yaklaşım:

  1. Önce planlı tekrarlarını bitir, yeni bir şey eklemeden.
  2. Az miktarda yeni kelime ekle, kahramanca bir yığın değil.
  3. Ses kullan, yavaş hissettirse bile.
  4. Kelimeyi en az bir kez yüksek sesle söyle. Evet, gerçekten yüksek sesle.
  5. Anladığın ve gerçekten kullanacağın birkaç örnek cümle seç.

Beyni yakmayan sayılar istersen, 10–20 yeni kart/gün gibi hafif bir plan, tekrarları aksatmadığın sürece gayet iş görebilir. “Gizli numara” sayı değil. Tutarlılık ve aralıklı tekrar.

Yapay zekayı doğru kullanmak (kendini kandırmadan)

Yapay zeka pratik ve destek için harika. Şunları yapabilir:

  1. Sevdiğin tarzda daha fazla örnek cümle üretebilir.
  2. Cümleni daha doğal olacak şekilde yeniden yazabilir.
  3. Konuna göre kısa bir rol yapma diyaloğu yapabilir.
  4. Sürekli tekrarladığın hataları gösterebilir.

Ama yapay zeka kelimeyi senin yerine hafızana koymaz. Kelimenin gerçekten “sende” olması gerekir. Hızlıca elinin altında değilse, gerektiği anda kullanamazsın.

Bunu en sağlıklı şekilde şöyle düşün:

  1. Flashcard’lar ve aralıklı tekrar depolamayı ve çağırmayı kurar.
  2. Yapay zeka kullanımı daha gerçek hissettirir ve pratiği esnek tutar.

Yapay zekayı çıktı için bir spor salonu gibi kullan, sihirli bir hard disk gibi değil.

İlerlemeyi sessizce öldüren yaygın hatalar

Bunları tekrar tekrar görüyorum:

  1. Çok fazla yeni kelime ekleyip sonra tekrarların altında ezilmek.
  2. “Opsiyonel” diye sesi atlayıp sonra gerçek konuşmayı anlamakta zorlanmak.
  3. Sadece tek kelime öğrenip kalıpları yok saymak, sonra parçalı ve yapay konuşmak.
  4. Kelimeyi sadece pasifte tutup konuşmanın niye ilerlemediğini merak etmek.
  5. “Tanıdım”ı “biliyorum” sanıp, konuşmada uçup gidince şaşırmak.

Tek bir şeyi düzelteceksen şunu düzelt: Kelimeyi tanıma ile ölçme. Hatırlayıp çıkarma ile ölç.

Bugün ne yapabilirsin?

Gerçekten yapacağın minicik bir aksiyon seç, hayali bir rutin değil.

Gerçek hayatta konuştuğun bir konu seç ve onun için 10 işe yarar kelime ya da ifade öğren.

Her yeni madde için en az bir tane anladığın örnek cümle ekle.

Sesi dinle ve bir kez yüksek sesle tekrar et.

Dün yaptığın kartları, yeni eklemeden önce tekrar et.

Ana dilinden hedef dile kısa bir ters pratik oturumu yap.

Bunu bir hafta düzgün yapınca bile fark hissedilir. Kelimeler, sen zorla çekiştirmeden gelmeye başlar.

My Lingua Cards ile bunu basitçe yapmak

Kelime dağarcığını temiz ve ayrı bir süreç haline getirmek istiyorsan, My Lingua Cards bu akışın etrafında kuruludur. Hazır kelime ve ifade setleriyle başlarsın, sonra ses, transkripsiyon, çeviri, açıklamalar ve örnek cümleler içeren akıllı kartlarla çalışırsın. Aralıklı tekrar sistemi bugün ne göstereceğine karar verir, sen de zamanını düzenlemeye değil hatırlamaya harcarsın.

Yeterince başarılı tekrar yaptıktan sonra ters yönde pratik de devreye girer. Böylece kelimeler “sadece tanıyorum” seviyesinden çıkıp kullanılabilir hale gelir. Daha konuşma odaklı, kontrollü bir pratik istersen, servis içinde ayrıca bir AI sohbet modu da vardır ve bu mod aktif bir ücretli abonelikle kullanılabilir. Ücretsiz dönemde ise kart rutinini 200 kelime kartına kadar deneyip alışkanlık oturuyor mu görebilirsin.


Enjoying this article?

Turn what you’ve just learnt into real progress with My Lingua Cards. Create a free account and get your first month on us – no payment needed. Practise with smart flashcards, review tricky words from this article, and explore the platform at your own pace.

If you decide to subscribe later, you’ll unlock all features and extra word sets.

Kelime Dağarcığını Ayrı Bir Proje Gibi Kurmak: Neden Tek Başına Dilbilgisi Yetmez

Enjoying this article?

Turn what you’ve just learnt into real progress with My Lingua Cards. Create a free account and get your first month on us – no payment needed. Practise with smart flashcards, review tricky words from this article, and explore the platform at your own pace.

If you decide to subscribe later, you’ll unlock all features and extra word sets.